SEZAİ KARAKOÇ
Değerli olan hayat
değil hayatın amacıdır. Eğer öyle olmasaydı, bu dünyaya bir çok katkısı bulunan
hayvanlar ve bitkiler en son da insanlar için canlarını feda ederken
insan onlardan faydalanmazdı.
Tanrınını cennetini görmek değerini bilmek
istiyorsan önce cehennemi gör.
Batı
dinini hep süs gibi tuttu. Din onların düşündüğü gibi bir pişmanlık imkanı bir
teselli kapısı değil hayat tarzıdır. Fakat onlar haftalarının altı gününü
hayatlarına bir gününü kefaretine ayırdılar.
Devletler
batar çıkar ama medeniyetler ölmez. Fakat bu özellikle Osmanlı Devleti gibi yıllar
yılı medeniyeti temsil etmiş kendisiyle özdeşleştirmişse o devletin çöküşü
medeniyetin çöküşü şeklinde algılanabilir.
Zahmetsiz
kazanılanın değeri bilinmez.
Yıldızlara
bakarken önümüzdeki çukuru unutmayalım.
Türkler
askerlikte gelişmiş ve asker millet olarak müslümanlığı tabii olduğu için
Batının seferlerinde savunucu olarak
önemli roller üstlenmiş , birçok başarılar kazanmış bu nedenlede Batının
gözünde “barbar” konumuna düşmüştür..
Ekonomi
bir toplumun altyapısı değil üstyapısıdır. Bir toplumun altyapısı ruh ve zihin gücüdür.
İslam
ülkeleri ticaretlerinde zaten hakim oldukları kara ticaret yollarını
kullanırken Batılılar müslümanlara para vermemek için denizlere açılmıştır.
Yine aynı şekilde Batı sanayileşme ve seri üretime geçtiğinde Osmanlı Devleti
yeterince kaliteyi düşürmek istememesinden ve seri üretim ekonomisinin zorba
ekonomisi olması yönünden bu yönde ilerlemek istemememiştir.
Medeniyetler
genişler. Bu genişlemeler tarih boyunda yüksek sıcaklıklardan düşük
sıcaklıklara ve bakir medeniyetlere doğru olmuştur. Medeniyet yayılmasında din
oldukça etkilidir. Din yayılınca o dine mensup olmayanlar ile olanlar arasında bir
kıyaslama başlar farklılaşma oluşur. Ayrılıklar savaşları doğurur. Savaşlarsa
değişimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder