24 Ocak 2015 Cumartesi

ALGI YÖNETİMİ

ALGI YÖNETİMİ
DR.ÜMİT ÖZDAĞ
                Algı yönetiminin en kısa tanımı, hedef insan veya toplumu hedef alanın istediği şekilde düşünmeye ikna etmek için etkilemektir.
                Bir Amerikan filminde konu cıa in Pasifik okyanusundaki bir ada devlette düzenlemeye .-çalıştığı darbe ile ilgili idi. Darbeyi planlayan ve yöneten cia yetkilisi dosyası ile ilgili cia başkanına bilgi verirken şöyle diyordu. “Darbeden sonra iktidara getireceğimiz kişi adanın en zengin ailelerinden birisinin çocuğu. Yale  üniversitesinde tarih doktorası yapıyor. VE DÜŞÜNCELERİNİ KENDİSİNE AİT ZANNEDİYOR.
                “Tarih  bir fikre gerçekten inananların daima diğer insanları da inandırma çareleri aradıklarını gösteriyor.”[1]
                “Generaller, harpten çıkarılan dersleri uygulamak yerine, şövalye ruhlu bir silahşör gibi davranmak isterler ve savaşın Orta Çağ’daki çarpışmalar gibi olması gerektiğini düşünürler. Şövalyölerin bana hiçbir faydası yoktur. Ben ihtilallere muhtacım.
Propaganda piyade hücumundan önce yapılan topcu ateşi gibidir.”[2]
Propagandanın hedefi temel hedefi insanın aklını değil ruhudur. Ve propagandanın temel hedefi de birey olarak indan değil kitle içinde insandır.
Propaganda yapılırken profesyonel olmak gerekir. İdareci bu süreçte reklamcı,siyaset bilimci, sosyolog, psikolog, psikiyatristlerden oluşan bir ekipten yardım almalıdır.
ASKERİ PROPAGANDA:Hollywood’daki geçit törenleri, savaş sahneleri
(Aslında okulmuz da yapılan ve bziler tarafından oldukça abes ve gereksiz olarak nitelenen törenler ve bu gösteriş bir askeri propaganda sayılabilir.Bu noktada eleştirirken biraz daha dikkatli olmak gerekir. Tabi ki sarf edilen enerjiyle elde edilen ürünün tekrar kıyaslanması gerekir.
COST-EFFECTIVE APPROACH)
Gizli propagandaya bir örnek: Kuzey Denizinde faaliyet gösteren bir İngiliz petrol şirketinin atıklarından ölen kuşların dünya televizyonlarında Saddam Hüseyinin BasraKörfezine bıraktığı petrol nedeniyle ölmüş gibi duyurması.
Propaganda Teknikleri :
ü  Parlak ve genel anlamlı sözcük ve deyimlerin kullanılması:Analar ağlamasın(çözüm süreci)
ü  Tanık gösterme
o   Düşman Liderler:Napoleon Bonaport-Türkler
o   Dost Liderler
o   Ünlüler
o   Askerler:Askerlerin farklı etkileri olabilir.
o   Cansız: bayrak, sancak, cami...
ü  Basitleştirme
o   Kısa
o   Ortalama düzey
o   Hedef grubu desteklemeli

ü  Halk adamı yaklaşımı
o   Yerli dil, argo, deyim ve nükte kullan
o   Uygun lehçe, telaffuz ve aksan
o   Köye ait söz konu ve semboller
ü  Amaçlı seçim
ü  Kaçınılmaz zafer yöntemi: İnsanlar normal olarak kazanan tarafta olmayı tercih ederler. Propagandacı ileri sürdüğü görüşlerin büyük halk kitlerinden kaynaklandığını ve kaçınılmaz olarak zafere ulaşacağını hedef toplumlara empoze ederek onların parçalanmasını amaçlar.
ü  İma yöntemi
o   Belirli cevaplara götüren sorular sorma:Etrafınız tümüyle sarıldı. Yapacak neyiniz kaldı? (cvp: TESLİM OLMAK)
o   Mizah yoluyla ima etmek : düşman hakkında fıkra
o   Açık nedenler ileri sürerek ima etmek
o   İlşki yoluyla
o   Söylenti yoluyla
o   Resim ve karikatürle
ü  İsim takma
o   Doğrudan
o   Dolaylı: Bir grup asker komutanına isim takabilir. Fakat bu davranış düşmandan geldiği zaman ters tepebilir.
ü  Eğlendirme

Maddi güç ölçülebilir. Manevi güç ise maddi gücün insani çarpanıdır, katsayısıdır. Manevi güç kaysayı olduğu için maneviyatın zayıflaması, maddi güçlerde zayıflama olmasa dahi toplam gücün zayıflaması sonucunu doğurur. Hatta manevi güç sıfır ise maddi güç de sıfıra yakın olur.
Barış savaşın başka yöntemlerle devamıdır.[3]
Psikolojik savaşın hedefi düşmanın idaresini zayoflatmak, moral gücünü kırmak, gücünün verimliliğini azaltmak, düşman saflarında şüphe, memnuniyetsizlik ve karışıklık yaratmaktır.
Kullanılabilirse psikolojinin terdanelerinde dünyaının en kudretli toplarından daha etkili silahlar dökülebilir.[4]



Öte yandan 3.5 milyon nüfuslu ekonomisi orman ürünlerine dayanan Finlandiya’dan Stalin, Leningrad şehrinin ve SSCB’nin Baltık sahillerìnin güvenliğini sağlamak için 1066 mil karelik bir şeridi 2134 mil karelik bir şerit ile değiştirme önerisinde bulununca Finlandiya herhangi bir müttefik güç desteği aramadan Stalin’in teklifini reddetmiştir. Savaş mevcudunu 175 bin askere yani 10 türnene çıkarabilen Finlandiya’ya Stalin, 45 tümen, 3000 tank, 2500 uçakla saldırmıştır. Fin Ordusu kendisinden kat kat üstün Olan Kızılordu ile 3.5 ay aktif savunma yaparak, curetkar taarruzlar düzenleyerek savaŞmıştır.

Psikolojik savaş, yukarıda da dikkat çekildiği gibi hasmı dışlayıcı değil kazanıcı olmalıdır. Örneğin 2. Dünya Savaşı'nın yaklaştığı bir dönemde Atatürk iki önemli psikolojik savaş hamlesi gerçekleştirmiştir. Bunlardan birisi, 1936'da Recep Peker'e yazarak Çanakkale muharebelerinin yıldönümünde okumasını istediği metinde Çanakkale muharebelerinde hayatlarını kaybeden İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zellandalı annele­re yönelttiği ve "Sizin evlatlarınız artık bizim evlatlarımız" şek­lindeki mesajıdır. Böyle bir mesajı alan Batı kamuoyu ikinci kez evlatlarını Çanakkale önüne yığma konusunda oluşacak muhalefeti göz önünde tutmak zorunda kalacaklardır.'
Atatürk'ün ikinci psikolojik harekâtı, yine 1936'da Ayasofya Cami'nin müzeye dönüştürülmesidir. Böylece Atatürk, düşman psikolojik operasyon karargâhlarının elinden İstanbul'un "ne­den" işgal edilmesi gerektiği ile ilgili bir argümanı almayı he­deflemiştir.
General Eisenhower, "kağıt merminin "savaşın en özel ve tercih edilen silahı" olduğunu söy­lemiştir
Psikolojik savaşta bu savaın bombalarının hedefleri, as­kerî tesisler, köprüler, fabrikalar değil, bir milleti ayakta tutan temel manevi değerler ve özgüvenidir. Bir milletin özgüveni ağır bir yara alır veya yıkılır ise psikolojik savaş başarıya ulaş­mış demektir.

Türkiye'yi yoğun olarak maruz kaldığı psikolojik savaş sal­dırıları karşısında çökmek ve mağlup olmaktan koruyan Türk devletini yöneten siyaset adamlarının, askerî ve sivil güvenlik bürokrasisinin aldığı önlemler değil, Türk milletinin 4000 sene­lik yüksek seciyesi ve bu seciyenin İstiklal Harbi ve Cumhuriye­timizin ilk 15 yılında çok güçlü şekilde yenilenerek güçlenmiş olmasıdır.

4) Ekonomik örtülü Operasyonlar
Ekonomik örtülü operasyonların amacı bir ülke veya bir şir­keti ekonomik olarak ağır sıkıntıya sokmak veya ekonomik ola­rak menfaat sağlamaktır. Ekonomik örtülü operasyonlarda ge­rekçe ve sonuç ekonomik değil, esas itibarı ile politiktir. 1960'ların başında ABD'nin Küba'nın SSCB'ye yaptığı şeker ih­racatını sabote etmek için şekerleri zehirlemesi bir ekonomik ör­tülü operasyondur.122 Kıbnslı Türk iş adamı Asil Nadir'in KKTC'de Cumhurbaşkanı Denktaş desteklemek ve KKTC'nin üzerindeki ekonomik ambargoları kaldırmak amacı ile yaptığı ticarî girişimler üzerine, Asil Nadir'in sahip olduğu firmaların uluslararası haber ajanslarında yapılan manüpulasyonlarla bir­kaç gün içinde iflasa sürüklenmesi de bir ekonomik örtülü ope­rasyondur.

Uzun vadeli operasyonlarm kullandığı araçlardan birisi de "korku hipnozu" diye anılan operasyonlardır. Prof. Dr. Ayhan Songar, bu konuda "Günümüzde politik propaganda vasıtası olarak kullanılan beyin yıkama metodlan son derece İlmî ve in­ce, esaslı birtakım teknikler hâlinde geliştirmiştir... Biz buna sosyal psikolojide korku hipnozu diyoruz... Yine beyin yıkama sonucu insanların neyin doğru neyin yanlış olduğu hükmünün, değer yargısı kaybı ve kavram anarşisi doğması beklenen kaçı­nılmaz bir sonuçtur.

Parayı Veren Düdüğü Çalar CIA ve Kültürel Savaş,


PKK'nın 1980'li yıllarda gerçekleştirdiği köy katliamlarında yok edilen köylerin 1915 öncesi ve sonrasında Ermeni çeteleri ile savaşan köyler olması tesadüf ile izah edilemeyecek bir ger­çektir 1987 yılında ASALA ile PKK arasında yapılan bir anlaş­ma gereği olarak Ermeni militanların PKK içinde eğitim almala­rı, eğitim alan terörist başına PKK'ya yıllık 5000 Dolar ödenme­si ve bu teröristlerin Türkiye'de bazı küçük eylemlere katılması anlaşması yapılmıştır.199 Esasen, birçok kripto Kürt yani Ermeni ya da yan Ermeni kökenli PKK saflarında lider kadro da dahil olmak üzere yer almış ve almaktadır .

a.Tarafsız Tarihçilere Ermeni Baskı ve Yıldırma Politikaları
19 Mayıs 1985'te 69 bilim insanı, Amerikan Kongresine yaz­dıktan açık bir mektup ile Ermeni lobisi tarafından Kongre'ye sunulan sözde soykırım iddialarının tarihi gerçekleri yansıtma­dığını ortaya koymuşlardır. Türkiye'nin o tarihte VVashington Büyükelçisi olan Şükrü Elekdağ'ın öncülüğü ile harekete geçen bilim insanımın bu açık mektubu Ermeni diasporasına ölümcül bir darbe indirmiştir. Açık mektuba imza atan bilim insanları arasında Bemard Lewis, Stanford Shaw, Justin McCarthy, Heath Lowrv, Ankwart Rustow, Tibor Halasi-Kun, J.C. Hurewitz, Lowry, Ankvvart Rustow, Tibor Halasi-Kun, J.C. Hurevvitz, Avigdor Levy, Frank Tachau, Alan Fisher, Pierre Oberling, Ro- dernek Davison gibi isimler bulunmaktadır. Bunun üzerine Ermeni diasporası, bilim özgürlüğünün beşiği olduğu iddia edilen ABD'de bu açık mektuba imza atan bilim insanlarına ve mektupta imzası olmamasına rağmen eserlerinde soykırım id­dialarının diasporanın fabrikasyonu olduğunu ileri süren tarih­çilere karşı bir terör kampanyası başlatmışlardır.
İ.G. Çavçavadze, "Ermeni Bilim Adamları ve İnsanı isyan Ettiren Taşlar" adlı eserinde Ermeni tarihçilerin yaptıklan tahri­fatlardan dert yanmaktadır.
Ermenilerin belgeler üzerinde yaptıkları tahrifatlar konu­sunda bir diğer çarpıcı örneği de Prof. Erich Feigle vermektedir. Feigle, Ermeni tarihçi Prof. Dr. Gerhard Libaridian'ın ile yaptığı görüşme sırasmda Libaridian'ın sürekli atıfta bulunduğu "Andonyan kağıtları" konusunda dayanamayıp, "Fakat Doktor Li baradian, siz de benim kadar iyi bilirsiniz ki bu kağıtlar sahtedir." deyince, Prof.Dr.Libaradian Dr. Feigle onun unutamadı­ğını yazdığı bir ifade ile bakmış arkasından da "Ve? (ne yapa­yım yani?)" demiştir.

İlber Ortaylı bu konuda şöyle demektedir: "Türkler arasında da Türklerin jenosit uyguladığım düşünen ve bunu benimseyen insanlar vardır. Devletle, devlet gücüyle herhangi bir şekilde ters konuma düşen ve hesaplaşmasını tamamlayan aydınlar
veya kendisini etnik idandite olarak Türk'ten başka bir gruba has hissedenler olabilir.

Türkiye, SSCB'nin dağılmasından sonra Ermenistan'ı ilk ta­nıyan ülke olmuştur. Ankara'nın bu adımını 1990'lı yıllar bo­yunca attığı diğer adımlar izlemiştir. Türkiye, Ermenistan'ın Karadeniz'de kıyısı olmamasına rağmen, 1993'te Karadeniz İş­birliği Örgütü'ne girmesini sağlamıştır. 1993 senesinde açlık çe­ken Ermenistan'a, Azerbaycan ile savaş halinde olmasına rağ­men 100.000 ton buğday yardımı gerçekleştirmiştir. Bu yardım­dan kısa süre sonra Ermeni Ordusu Azerbaycan'a yeniden sal­dırmış ve Azeri topraklarında işgaller gerçekleştirmiştir.

"Levanten meşrep çeyrek entelimiz genelde,
 Tam bağımsız milli devletin kadrini bilmez,
 Bilmez ki icra-i sanatta maharet asla,
Yurda ihanet cürmünün lekesini silmez."

Operasyon Örnekleri:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde öğrenim gören öğrencilerin tarih dersinden Rum katliamlarının kaldırılması ( Gençliğe yönelik geçmişi unutturucu psikolojik harekat)
Kıbrıslı Rum ve Türk öğrenciler Avrupa’daki projelerde ortak yaşamış ve birlikte yaşanabileceği propagandası yapılmıştır.(Gençliğe yönelik psikolojik harekat)
Tapu nedeniyle evinden çıkarılmak isteyen birçok Annan planı karşıtı insanın Annan planına evet dedirtilmesi(Toplumu huzursuzluğa yönelten psikolojik harekat)
AB’ye girince daha iyi bir yaşamasahip olunacağı propagandası”Siz de Rumlar kadar zengin olacaksınız.”(Topluma daha iyi bir gelcek vadeden psikolojik harekat)
BM Temsilcisinin Rumlarla önceden görüşüp plan hazırlaması(Örtülü operasyon)
Planın açıklanırken Denktaş’ın New york’ta ameliyatta olması(Psikolojik operasyon)
Annan planını daha okumayan akademisyenlerin tv de planı savunması(Basın-yayın psikolojik harekatı)
Denktaş’ın mr.NO olarak adlandırılması(Kişiye yönelik psikolojik harekat)
Turuncu harekat (yes be anacım) (Siyasal iktidarı etkilemeye yönelik yandaş kitleleri mobilize etmeye yönelik psikolojik harekat)



[1] Jean marie domanech
[2] Adolf Hitler
[3] Lenin
[4] Gustav Le Bon

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder